24 Mart 2013 Pazar


Atletizm nedir?

İnsanın tabii hareketlerinden olan koşu, atlama, atma ve yürüyüşe dayanan, fiziki performansı devam ettirme ve geliştirme gayesini güden beden çalışmalarının bütünüatletizm
Atletizm diğer spor dallarında olduğu gibi, insanın mükemmel yaratılış özellikleri ile var olmuştur. Bu ekonomik, anatomik yapı sayesinde atletizm dünyanın en popüler branşlarından biri olma özelliğini elde etmiştir.
Zaman, mesafe ve yükseklik gibi unsurlar atletizmi diğer spor dallarından ayırmıştır. Sınırlayıcı faktörler günden güne aşıldıkça, daha kısa zamanda daha uzağa ve daha fazla yüksekliğe ulaşdıkça, yeni rekorlar kırılmakta ve atletizm dünyada daha cazip ve daha popüler duruma gelmektedir. Bu spor, günümüzde Milletlerarası Amatör Atletizm Federasyonu (IAAF) tarafından düzenlenen kurallara göre bayanlarda l8, erkeklerde 23 branş üzerinden yapılır. Bayanlarda çekiç ve üç adım atlama için hazırlıklar yapılmakta ve bu iki dalın uluslararası müsabakalarda resmiyet kazanması için ön hazırlık çalışmaları devam etmektedir.

Atletizm tarihi

Milattan önce başlayan atletizm oyunları, 19. yüzyılın ikinci yarısında düzenlenmeye başlamıştır. Bu düzenlemelerde Oxford ve Cembridge üniversiteleri önemli rol oynamışlardır. 1861’de Minciglane adıyla ilk atletizm kulübü kuruldu. Yine l866’da kurulan Ameteur Atletic Clup ile müsabakalar tertib edildi. l877’de İrlanda ve İngiltere atletleri arasında ilk milletlerarası müsabaka düzenlendi. Aynı devirde ABD, Kanada ve diğer ülkelere yayıldı. 1912’de Stochkholm’de Milletlerarası Amatör Atletizm Federasyonu (İAFF) kuruldu ve 150’den fazla ülke üye oldu. Bu kuruluş günümüzde uygulanan atletizm kurallarını tespit etti.
Türkiye’de atletizm faaliyetleri, Birinci Dünya Savaşından önce görüldüyse de düzenli değildi. 1924’te ilk defa Paris Olimpiyatlarına iştirak edildi. Bu olimpiyattan sonra, Semih Türkdoğan, Ömer Besim Koşalay, Naili Moran gibi atletler yetişti.
Atletizmin tarihinde zihinlerde yer eden başlıca önemli olayları şöyle sıralayabiliriz: ABD’li siyahi atlet Jesy Owens’in Berlin Olimpiyatlarında 4 dalda birden altın madalya alması, aynı rekorun uzun yıllar sonra ancak l984 Los Angelas Olimpiyatlarında yine bir siyahi atlet Carl Lewis tarafından egale edilmesi... l00 metrede ard arda kırdığı rekorlar ile dikkatleri çeken ve l00 yılın rekorunu önce 1988 Roma Dünya Şampiyonasında 9.83 sn ile, daha sonra da Seul Olimpiyatları’nda 8.79 ile kıran Ben Johnson olayı dünya atletizm tarihine ibret verici bir şekilde geçti. Seul’de yapılan doping kontrolünde anabolik steroid uyarıcısı kullandığı tespit edilen Johnson, IAAF tarafından iki yıl sahalardan uzaklaştırılma cezası almış ve bu cezası l990 Ekim ayında sona ermiştir. Johnson daha sonra pişmanlık dolu ifadelerle basın toplantıları yapmış, doping aleyhine kampanyalara katılmıştır. Bu dalda Johnson’un rekorları iptal edildiği için, rekor 9.88 sn olarak Carl Lewis’e geçmiştir (88 Seul).
Uzun atlamada ise, ABD’li Bob Beamon’un l968 Meksiko Olimpiyatlarında elde ettiği 8.90 metrelik derece Amerikalı atlet Mike Powel tarafından 8.95 metre ile kırılmıştır.
l979 yılında kırılan bir başka rekor, 200 metrede Pietro Mennea’nın rekoru (19.72 sn) uzun ömürlü rekorlar arasında yerini alıyor. 5000 metrede ise l3 dakikanın altına inebilen tek atlet Faslı Said Aoitia oldu. Said’in l2.58.39’luk rekoru, büyük sansasyon meydana getiren rekorlar arasında yer aldı.

Hiç yorum yok: